- düzen vermek
- = düzene koymak, = düzene sokmak а) приводи́ть в поря́док; нала́дить; ула́дитьб) настра́ивать музыка́льный инструме́нт
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
düzen vermek (veya düzene koymak veya düzene sokmak) — 1) düzenlemek, dağınıklıktan kurtarmak Onun kendi yaşayışına yeni bir düzen vermesi gerekiyordu. T. Buğra Yatak odasını düzene sokmakla meşguldü. R. H. Karay 2) akort etmek Şu sazıma bir düzen ver. Âşık Ali İzzet Özkan … Çağatay Osmanlı Sözlük
yön vermek — yeni bir biçim, yeni bir düzen vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
düzenlemek — i 1) Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek Odasını düzenledi. 2) Yapmak, hazırlamak Merdivenleri, masaları gayet hantal, battal şeyler. Bodrumun ışığını da buna göre düzenlemişler. B. R. Eyuboğlu 3) müz. Düzenleme yapmak 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uslanmak — nsz 1) Yadırganan, ayıplanan davranışlardan vazgeçmek, davranışlarına düzen vermek Deli eniştemiz bir hayli yaşlanmıştı fakat hiç uslanmış değildi. A. Ş. Hisar 2) Herhangi bir olaydan ders almak, aklı başına gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasamak — i, hlk. 1) Düzen vermek 2) nsz Yasa koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dekore etmek — bir yere süsleme amacıyla düzen vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanzim etmek — 1) sıralamak 2) düzenlemek, düzeltmek, düzen vermek Memlekete su getirmek, elektrik yapmak için müthiş projeler tanzim ediyor. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâle yola koymak — iyi bir düzen vermek, tertiplemek Ben avukatımla Baba meselesini bir hâle yola sokmaya uğraşırken Hacı Ömer ile Müftü arasında epeyce şiddetli bir kavga çıktı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
POZ — Fr. Fotoğraf alınırken kendine düzen vermek, tavır takınmak. Kımıldamadan durduğu halde kalmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gönenmek — bir şeye sonuna dek sahip çıkmak, kendine çeki düzen vermek … Beypazari ağzindan sözcükler
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük